1.AŞAMA

  • Rekolte
  • Kalite Durumu
  • Hasat Edilen Ürün Kalibre Dağılımı
  • Rakip Ülke Rekolteleri

2.AŞAMA

  • 2019/2020 Yılı İhracat+İç Piyasa Satış Hedefleri
  • Future Kontrat Süreleri
  • 31 Agustos’19 / 6 Ekim’19 Yapılan İhracat

3.AŞAMA

  • TMO Pozisyonu
  • FİSKOBİRLİK’in Piyasadaki Rolü
  • FERRERO’da Son Durum

4.AŞAMA

  • Kişisel Yorum

REKOLTE - KALİTE - KALİBRE DAĞILIMI - RAKİP ÜLKE REKOLTE SEVİYESİ

Son yıllarda(2014 hariç) çok kötü rekolteler getirmeyen kıymetli emtiamız fındık,bu yıl da 750.000 ile 800.000 ton arası değişen(çok farklı rekolte tahminleri var) bir kabuklu rekoltesi ile bizleri karşıladı.

Normal şartlarda rekoltenin yüksek olduğu yıllarda daha fazla ince mal ile karşılaşıyorduk ancak bu yıl hem rekolte çok iyi hem de fındık kalibreleri oldukça yüksek.Bu son yıllarda karşılaşılmamış bir durum gibi gözüküyor.Fındığın hasarsız bir şekilde yetişmesinin  ana etkeni Haziran - Agustos arası hava durumunun gayet iyi(ne çok sıcak ne de çok yağışlı) seyretmesi olarak gözüküyor.

Genel manada kabaca fındık kalibresi hakkında;

  • % 45 - 13 mm üstü
  • %45 - 11 mm üstü
  • %10 - 11 mm altı

Tabi ki ince malın az olması püre ağırlıklı kullanımları olan firmalar için dezavantaj oluşturur.Zira genel manada fındık pürelerini ya çıkıntı ya da ince fındıktan yapılıyor.Ağırlıklı çıkıntı ve ince fındık kullanmalarının sebebi de, kesinlikle maliyeti düşürerek alıcıya sunulan fiyatı daha uygun hale getirmek diyebiliriz.Bu yılın devamında püre maliyetlerini aşağı getirecek bir etmen neredeyse hiç yok.İnce fındık yok ve aynı zamanda çıkıntı miktarı da oldukça az olacak.Zira fındığın kalitesi çok iyi ve Akçakoca fındığı başta olmak üzere, kavrulan fındıkta fire miktarı %1 lere kadar düşmüş durumda.Tabi ki bu durum fındık fabrikaları için çok iyi ancak  püre ağırlıklı ihtiyacı hasıl olan firmalar bazında ciddi bir handikap.Bu veriler ışığında,diğer değişkenleri tamamen ceteris paribus kabul edildiği takdirde, sadece fındıkta var olan yüksek kalite bile, püre fiyatlarını yukarı yönlü etkileyecektir.

Bizim rekoltemizin yanı sıra,bir de diğer ülkelere(kabuklu olarak) bakacak olur ise;

  • İtalya - 80.000 ton (Geçen yıl 120.000 ton )
  • Azerbaycan -  45.000 ton ( Geçen yıl 55.000 ton )
  • Gürcistan -     35.000 ton ( Geçen yıl 45.000 ton )
  • Abd -             40.000 ton ( Stabil)
  • Şili -               30.000 ton ( + 10.000 ton )
  • İspanya -       14.000 ton ( Stabil)
  • İran  -            11.0000 ton ( Stabil )
  • Çin -              8.000 ton ( +)
  • Fransa -        4.000 ton

Aslında bizim fiyat riski taşıdığımız noktanın en başında yukarıda yer alan rakamlar oturuyor.Avrupa ve Rusya kullanımlarına açık olan İtalya,Azerbaycan ve Gürcistan fındık rekoltelerin de yaşanan düşüş,bizde ‘’daha fazla ihracat yapacağız’’ gibi bir anlam yüklemesine tabi tutulmasından mütevellit,daha gergin(fiyat anlamında) bir piyasa oluşmuş durumda.

İHRACAT VE İÇ PİYASA SATIŞ HEDEFİ-FUTURE KONTRAT-GÜNCEL İHRACAT VERİSİ

Aslında bir önce ki fasılda söz ettiğimiz gibi,diğer fındık üreticisi ülkelerin rekoltelerin de yaşanan ciddi düşüş miktarları,bu tarafta hiç olmadık bir ihracat rakamını konuşulur duruma getirmiştir.Türk fındık sektör öncülerinin 2019/2020 yılı ihracat hedefleri 350.000 ton iç fındık olarak sıkça dillendiriliyor.Bu ihracat rakamına ek olarak,iç piyasadan da herhangi bir düşüş beklenmiyor ve 60.000 ton iç fındığın satılacağına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Ulaşılması oldukça güç olan bu ihracat rakamına rağmen,yine de elimizde ihracat+iç piyasa tüketimlerine yetecek kadar fındık var.Tabi ki her yıl olduğu gibi fiyat manipülasyonları yapıp,piyasamızı bozmaz isek.Bizim dışımızda ki bütün fındık üreticisi ülkeler yeni sezonu sıfır stok ile karşılar ama biz fiyatı yükselteceğiz diye çeşitli atraksiyonlara girişerek piyayı bozarız ve sonunda en iyi ihtimal 100.000 ton kabuklu devir fındık ile yeni sezona giriş yapılır.Tabi ki bu durum da yeni sezonda eski ve yeni fındık karışımı sebebi ile ciddi kalite problemlerini de beraberinde getiriyor.

Genel olarak yurtdışı fındık kullanıcısı olan firmalar,daha çok uzun dönemli bağlantıları tercih etmelerinin bu yıl nasıl şekillendiği de ayrıca önem arz eden konuların başında geliyor. Kurdan dolayı yurtdışı alıcı firmalar için çok pahalı olmayan Türk fındığına yine uzun dönemli bağlantı taleplerinin geldiği belirtiliyor.Ancak,bu tarafta artan ekonomik ve siyasi belirsizliklerin yanı sıra,paraya ulaşımın zor,ulaşılsa bile maliyetin yüksek olması, uzun dönemli satışları sınırlandırıyor.Yurtdışı satışlarının 2-3 aylık periyotlar şeklinde yapıldığını söyleyebiliriz.

Çok ilgi çekici bir parametre daha var ki o da 31 Ağustos 2019 - 6 Ekim 2019  arasında yapılan ihracat rakamı.Rakam : 55.000 ton iç fındık.Geçen yıl aynı dönem yapılan ihracat 23.000 ton iç fındık.İhracat rakamında yaşanan bu artış,fındık piyasasında müthiş bir heyecana sebebiyet verdiği çok net gözüküyor.Ancak,geçen yıl Dünyadaki fındık kullanıcısı olan firmalar,daha uygun fiyat beklentisi ile kısa alımlar şeklinde gitti ve yeni sezona stoksuz geldiler.Ayraca Temmuz-Agustos ihracat yüklemelerinde  sarkmalar olması da, ihracat rakamını şişirmiş olabilir.

   TMO - FİSKOBİRLİK VE FERRERO DA SON DURUM

Geçen yıl hasattan yaklaşık 2 ay( 1 Kasım itibari ile alım yapacağını açıklamıştı) sonra Tmo’nun alım yapacağı açıklanmış ve bu üretici kanadında çok ciddi tepkiye sebebiyet vermiş idi.Zira bu 2 aylık süre zarfında çiftçi elindeki fındığı zaten tüccar - manav - fabrikacı üçgenine çoktan satmıştı.Normal şartlarda çiftçiye fayda sağlaması için piyasaya dahil edilen Tmo,çiftçiye  faydası olmadan bir sezonu daha tamamlamıştı.Bu sene aynı hata yapılmadı ve hasat başlamadan Tmo’nun piyasada alıcılı olacağı açıklandı ve Giresun kalite fındık 17 TL/KG,Levant kalite fındığı ise 16,5 TL/LK olarak alım fiyatları da piyasaya duyuruldu.Bu hamle çifçi nezdinde oldukça hoş karşılandı ve fiyatı iyi gören üretici piyasaya çok ciddi oranda fındık getirdi.Şunu belirtmeden geçmeyelim,piyasa Tmo’nun açıkladığı fiyat üzerinden çalışmıyordu ancak yine de serbest piyasada oluşan 15 TL/KG ile 16 TL / KG arası fiyat da gayet uygun görülüyor.Hatta tüccarın piyasaya inen fındığı almakta maddi anlamda oldukça zorlandığı da görüldü.

Tmo’nun stokuna ne kadar mal çekeceği,gelecek dönem fındık fiyatları için hayati önem taşıyor.Çünkü bu yıl arz/talep noktası başabaş durumda.Stoğa kaçan 1 kg fındığın bile piyasa fiyatlarını yukarı taşıma ihtimali çok yüksek olacaktır.

Şu an için Tmo stoğuna 55.000 ton kabuklu fındık almış durumda.Bu rakam piyasayı bozmaz.Diğer taraftan, uzun vadede Tmo’ya üreticinin açtırdığı 181.000 ton satış randevu talebi olduğu gerçeği var.Bu 181.000 ton değerinde ki randevu talebinin gerçekleşme ihtimali oldukça düşük.Zira Tmo gelen bu talebi yıl sonuna kadar olan döneme yayarak alım randevusu vermiş.Üretici, Tmo’nun bugünden Aralık ayına verdiği alım randevusunu beklemeden ürününü tüccara satacaktır.

Tmo’nun stoğuna 80.000 ton kabuklu alması optimum düzey olacaktır.Bu rakamın üstüne çıkarsa işte o zaman fiyatlar bir anda yukarı yönlü hareketini hızlandırır.Olaki 100.000 ton bandında bir alım yaparsa,işte o zaman bütün ipler Tmo’nun eline geçer.

Kısaca Fiskobirlik konusuna da değinelim isterim;

Fiskobirlik piyasada ufak tefek alımlar yapıyor ama işte o aldığını ne uzun vadeli satabiliyor ne de stoğa koyup bekletebiliyor.Tıpkı bir trader mantığı ile bugün aldığının üzerine kar marjını koyup tekrar satışını yaparak dip toplamda ettiği kar ile yeni ticaretine alan yaratıyor. Ülkenin neredeyse tamamını etkileyen paraya ulaşım zorluğu,Fiskobirlik özelinde de ciddi şekilde hissediliyor.

Bir kooperatif olması hasebi ile bizi mutlu eden bir gelişmeyi de paylaşmak gerekir ise o da Fiskobirlik, Giresun organizede yeni bir arazi almış ve oraya yeni bir fındık fabrikası inşaa etmeye hazırlanıyor...

Gelelim Türk fındığı için çok çok önemli olan,ülkemizde üretilen 4 fındıktan 1’ini alan Ferrero’ya.Türkiye’nin en büyük ihracatçısı olan Oltan Gıda’yı alarak kendi fındık organizasyonunu yine kendisinin yapacağı bir alan oluşturmuştu.Orhan Oltan’ın ayrılması ile ciddi süreç hataları yapan Ferrero,geçen yıl Tmo’nun alım rakamının altında fiyat açıklaması ile fındığın piyasaya akışını engellemiş ve stoğa kaçan fındığı tekrardan yüksek fiyattan almak zorunda kalmış idi.Bu yıl 1. kalite fındığı 16 TL/KG,2.kalite fındığı ise 15,75 TL/KG fiyat ile alacağını açıklamış, Tmo’nun fiyat endekslerine yakın baremler belirlemesi ile 100.000 ton gibi ciddi bir kabuklu fındık alımı yaptı.Geçen yıldan aldığı ders ile bu yıl daha doğru adımlar atarak uygun maliyetli fındık aldığı söylenebilir.İlerleyen dönemlerde de yine Ferrero alım dönemleri hep takip edilen bir parametre olmaya devam edecek ancak şuan piyasanın gözü kulağı Ferrero da değil Tmo da…

 KİŞİSEL PİYASA YORUMU

Eğer Tmo piyasada çok hırçın bir alım politikası izlemeyip, 70-80.000 ton fındık alarak pozisyonunu kapatır ise,genel anlamda serbest piyasa bir sonraki yılın çotanak ve çiçek sayımına kadar olan döneme kadar 15 ile 16 TL / KG bandında çalışır.Kısa ve uzun vadede Ferrero kanadında piyasayı bozacak bir hareket beklemiyorum.İhracat kanadı,2014 yılında yaptığımız en yüksek ihracat rakamı olan 302.000 tonu geçebilir ama hedeflenen 350.000 ton ihracatın yakalanması kolay olmayacaktır.İhracat kanadında her daim dışarıda rekoltenin az olduğu ve bu boşluğu bizim dolduracağımızdan bahsediliyor ancak Avrupa da ekonominin yavaşladığından bahsedilmiyor.Avrupa da 1’in altına gelen PCE (Personal Consumptıon expendıtures ) rakamları fındık talebini de olumsuz etkileyebileceği fikrindeyim.

Fındık piyasasına dair çok fazla senaryo var ve oldukça yüksek bir belirsizlik söz konusu.Bu belirsizlik ve öngörülemez piyasa koşullarında yapılabildiği kadar uzun dönemli püre bağlantısı yapmanın,uzun dönemli fındık maliyetlerini pozitif etkileyeceği yönünde düşünce ağır basıyor.Yapılması planlanan bu uzun dönemli(özellikle Nisan ayına kadar) bağlantının da,mümkün mertebe parçalanarak birden fazla firmaya paylaştırılması gerekiyor.Keza eğer bu yüksek tonaj bir veya iki  firmaya sipariş edilir ise,tedarikçiler üzerinde toplam risk artacağı için,verecekleri fiyatlar içerisinde yüksek oranda risk payı ekli olma ihtimali yüksek.Daha düşük risk payı ve daha uygun fiyat endeksleri yakalamak bağlamında,daha fazla firmaya kısmi siparişler verilerek firmaları çok zorlamayacak meblağlar üzerinden bağlantılar yapılabilir.

Bu bağlantı süreçlerinde firmaları en çok zorlayacak mevzu ise ödeme vadeleri olacak. Çünkü fındık fabrikaları için en büyük maliyet hammadde ve bu hammaddeyi de peşin alıyorlar.Bu taraftan vadesinde yapılmayan ödemeler firmaları zarara uğrayabilir.